
Daha çok 4 ile 12 yaşlar arasında görülür.Uykuya daldıktan 1– 2 saat sonra nöbet tarzında görülen önemli bir bozukluktur. Çocuk panik şekilde çığlık atarak uyanır,ter içinde kalmıştır,yatakta derin soluk alıp verme ve kalp çarpıntısı gözlenir.Bu nöbet 10 dakika içinde kendiliğinden geçer.E.E.G‘de çoğu zaman bozukluk vardır.Genellikle,yaş büyüdükçe kendiliğinden iyileşme görülür ancak bazı durumlarda tedavi gerekebilir. Çocuk gece korkuyla uyandığında “korkma , korkacak bir şey yok...hadi yat uyu !..” gibi sözler yerine, anne-babanın sevgi ve şefkat göstermesi,çocuğun gece yatmadan önce korku filmi izlemesinin engellenmesi, onu korkutacak konuların yanında konuşulmaması yararlı olacaktır. Ancak, çocuğun gece korkularının geçmesi, temelde yatan sorunu öğrenmeden ve ortadan kaldırmadan beklenmemelidir. Çok aşırı durumlarda ise profesyonel bir yardım alınması uygundur.
Ülkemizde, korku evde, okulda bir disiplin aracı olarak sık kullanılmaktadır. ”Beni üzersen hastalanıp ölürüm, annesiz kalırsın!” ,” Seni disipline vereceğim, başka okula gidersin!“ gibi sözler çocukları içten içe tedirgin ederek, bir süre için sindirebilir. Buna benzer; çocuğu suçlama, sindirme ve kendine acındırma yaklaşımları çocukta korkunun gelişmesine neden olmaktadır.
Kimi evde çocuk, korkutulmadığı halde ürkektir, korkaktır. Anneler çocuklarını hiç korkutmadan eğittiklerini söylerler, ancak temelinde annenin kendisinin birçok korkusu olduğu ortaya çıkar. Örneğin annenin; yanlarına kedi köpek yaklaşınca ürküp sıçraması, evde böcek görünce çığlığı basması, kocası evde yokken çocuklarını yanına almadan yatamaması gibi davranışlar içinde olması, çocukta korku duygusunun oluşmasına neden olabilir.
Korkutma yönteminin hiç kullanılmadığı evlerde sıklıkla görülen başka bir durum da, aşırı koruyucu ve kollayıcı tutumdur. Bu tutumla yetişen çocuğa, "Aman düşersin!" , "Çocuklara sokulma döverler.", " Sen karşıya geçemezsin, dur ben geçireyim." diyerek çevrenin tehlikelerle dolu bir yer olduğu inancı aşılanır. Çocuk adım atsa yanında birisi vardır ve yardıma hazırdır. Özgürlüğü bu denli kısıtlanmış bir çocuk, neyin tehlikeli, neyin tehlikesiz olduğunu öğrenmeye olanak bulamaz. Her şeyden ürker, kendi gölgesinden bile korkar.